Coğrafya Dünyası
  11.Sınıf Etkinlik (168-256)
 

 

JAPONYANIN İZOLE OLMA DURUMU GELENEKSEL YAŞAMI NASIL ETKİLEMİŞTİR.
LİSE 3. SINIF SAYFA 168 ETKİNLİK SORUSU
Bu soruda izole olma kavramı kapalı kalmak etkilenmemek anlamında  kullanılmıştır.
Japonya bir ada devletidir.Ada devleti olduğu için çok fazla diğer  devletlerin kültürel özelliklerinden etkilenmemişlerdir.             
Türk kültürüne bakıldığında Anadolunun konum özellikleri nedeniyle çok çeşitli medeniyetlere merkez olmuş ve çok çeşitli kültürlerden etkilenmiş zengin bir kültürel yapıya sahiptir.Bu  zenginlik Türk kültürü dışında ögeleride barındırır.Ancak Japonya konum itibariyle ve de bir ada devleti olmasından dolayı çevre kültürlere kapalı kalmış kültürel zenginliği sadece kendi  kültürleri içerisindeki öğelerden oluşturmuştur.Devlet siyaseti olarak da kendi öz Japon kültürünün ve sosyal yaşamının korunması yönünde politikalar uygulanmıştır.
Bu konuyu örneklendirmek gerekirse insan tipi olarak çok fazla başka kültürden insanlarla evlenmemişler ve fiziksel özellik olarak türdeş bir özellik yani birbirlerine benzemektedirler.Aynı
etki kültürel türdeşliktede görülür.Batının sadece modern teknolojisinden faydalanmayı yeğlemişler ancak bu teknolojinin sosyal doğal yaşantılarına etkisini en az seviyede tutmuşlardır.Onun içindir ki filmlerde izlediğimiz yada  gözlemlediğimiz Japon yaşantı tarzında manevi bağlar çok fazla yıpranmamış onur şeref gibi duygular hala anlamını korumaktadır.  
JAPONYADA NEDEN ÇOK DEPREM OLUR...
LİSE 3. SINIFLAR ETKİNLİK ÇALIŞMASI SAYFA 168
Deprem herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda oluşabilir. Yerküre üzerinde oluşan depremlerin büyüklüğü ve neden oldukları zararlar gözönüne alındığında iki ana deprem kuşağı en çok ilgi çeken bölgelerdir. Bunlardan biri Büyük Okyanusu çevreleyen ve özellikle Japonya üzerinde etkili olan Pasifik Deprem Kuşağı (Yeryüzündeki depremlerin yaklaşık %81’i bu kuşakta meydana gelir.), diğeri ise
Cebelitarık’tan Endonezya adalarına uzanan ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz-Himalaya deprem kuşağıdır (%17’si de bu kuşakta oluşur).Genel olarak depremlerin, kabuğu oluşturan levhaların
sınırlarında oluştuğu söylenebilir. 
Burdan anlaşılacağı gibi japonyanın üzerinde bulunduğu adalar aynı zamanda volkanik faaliyetlerin aktif olarak devam ettiği sismik hareketlerin aktif olarak devam ettiği pasifik deprem kuşağı üzerinde yer alan levhaların karşılaşma alanıdır.
 
 
 
DÜNYADA SANAYİLEŞME HAREKETLERİ NEDEN İNGİLTEREDE BAŞLAMIŞTIR
LİSE3. ETKİNLİK ÇALIŞMASISAYFA 178
Sanayi Devriminin İngiltere’de başlamasında sosyal ,ekonomik hatta tarihi nedenler vardır.
İngiltere sahip olduğu deniz güzü sayesinde coğrafi keşifler sonrasında doğal kaynakları olan bir çok ülkeyi sömürgeleştirmiştir.Bu ülkelerin doğal kaynaklarını önce yelkenli gemilerle sonrasında buharlı gemilerle kendi ülkesine taşımıştır.Bir ada devleti olan İngiltere Avrupa ana karasına oranla daha elverişli bir coğrafi konuma sahiptir.XIX. yüzyıl başlarında ana karada başlamış olan Derebeylik mücadelesi,mezhep farkı huzur- suzlukları,savaşlar gibi siyasi rahatsızlıklardan hiç etkilenmemiş ve siyasi istikrarını erken sağlamıştır.
İngiltere’nin Avrupa karasına oranla daha özgür bir ortama sahip olması birçok bilim,sanat ve fikir adamının bu ülkeye yerleşmesinde ve mesleğini özgürce gerçekleştirmesinde etkili olmuştur.
            
LİSE3. SINIFLAR DOĞALKAYNAKLARIN KÜRESEL ETKİLERİ SAYFA 258-259
ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
CEVAP-1-Orman tahribatı,Asit yağmurlarının oluşumuna katkıda bulunması,Ozon gazının seyrelmesine insanın katkıda bulunması,Yoğun
enerji tüketimi ,sanayileşme,
CEVAP-2-Küresel iklim değişmeleri karalara ve sulara ait tüm ekosistemlerde şimdiden tahmin edilmesi güç dengesizlikler yaratacaktır.Ortaya çıkan bu dengesizlikler dünyadaki yağış oranlarını ,buharlaşma miktarını, nem özelliklerini etkileyecek sıcaklık değerleri uzun yıllar ortalamaları dışına çıkacak buna bağlı olarak belirli bölgelerde sıcaklık değerlerinde ve sıcak soğuk
mevsim sürelerinde uzama ve kısalmalar meydana gelebilecektir.Yine ozon gazındaki değişmelerde bunda etkili olacaktır.Konu ile ilgili  sayfa 254 deki örnekleri kullanabilirsiniz.
CEVAP-3-Sayfa 255 de konu açıklanmıştır.
CEVAP-4-Asit yağmurları sonucu yok olan türler diğer türlerin besin kaynağını oluşturamayacak zincirde bozulmalar meydana gelecektir.Bir
bölgedeki orman yada ot populasyonlarındaki azalma bu alanlarda yaşayan türlerin yok olmasına sebeb olacak ve zincirde aksamalar meydana gelecektir.
CEVAP-5-Kullanılan cfc(cloro,floro,carbon,) ve metan gazlarının aşırı kullanımı ozon gazının seyrelmesinde etkilidir.Bu gazlar özellikle market lerde buzdolaplarında soğutucu fonksiyonda kullanılır.
CEVAP-6-Konu ile ilgili link sayfa açılınca elektromanyetik kirlenme devamı bölümüne tıklayınız.
CEVAP-7-Dünya’nın çok yavaş ısınmasının nedeni ise, Güneş’in parlaklığının artmasının karbondioksit oranını (CO2) azaltması, dolayısıyla sera etkisinin gerilemesi olacak. Böylece bir tür feed back mekanizmasıyla doğrudan gelen Güneş ışınları artarken, atmosferdeki CO2’nin Dünya’ya yansıttığı ışımanın azalması dolayısıyla sıcaklık da çok az yükselecek.
            CO2 azalması
Bitkilerin varlıklarını sürdürmesini sağlayan fotosentezin temel kaynağı olan CO2’nin azalması ise biyolojik yaşamı tehdit edici bir unsur olarak görülüyor. İşte Dünya üzerindeki canlı varlıkların yok olmasına da ısınma değil karbon gazının azalması yol açacak.
Tarihin garip bir cilvesi olarak, günümüzde ise havadaki CO2 oranının aşırı derecede arttığı bunun da sera etkisi yaratarak iklimin ısınmasına neden olduğu belirtiliyor.
Milyonlarca yıl sonra ise, karbondioksitin rolü aynı derecede yaşamsal, ancak bu kez ters yönde önemli olacak. Tehlike bu defa Güneş’ten gelecek.
Kasting ve Caldeira’nın modeline göre, 500 milyon yıl içinde atmosferdeki CO2 oranı 150 ppm’ye gerileyecek; günümüzde ise bu oran 370 ppm düzeyinde. 150 ppm ise, bitkilerin büyük bir bölümünün fotosentezlerini gerçekleştiremediği eşik olarak biliniyor.
CEVAP-8-Sanayi faaliyetleri ile birlikte %25 artış göstermiştir.Bu artış özellikle şehirlerde kendini gösterir.Bunda yoğun şekilde karbon içeren yakıtların kullanılarak enerji elde edilmesi temel sebeblerden biridir.
CEVAP-9-%100 de %100 artması tam bir felaket olur.Yoğun artış sera etkisini tetikler.Sıcaklık ortalamaları aşırı yükselir.Bu da canlı yaşamını olumsuz kılar. 
CEVAP-10-Sayfa 253 de konu ile ilgili olumsuz sonuçlar  belirtilmiştir.
CEVAP-11-Bu enerji kaynakları kullanımı kısıtlanabilir bununla  ilgili dünyada Kyoto sözleşmesi imzalanmış ancak tam olarak buna uyulmamaktadır.Doğal dengeyi olumsuz etkileyen fosil yakıt kullanımı azaltılmalı yenilenebilir enerji kaynakları kullanılabilir.
CEVAP-12-Sayfa 255 ozon seyrelmesi bölümünde gerekli bilgiler mevcuttur.
CEVAP-13-Kullanmış olduğumuz deodorantlar,cfc gazı içeren ürünler buzdolabı marketlerde soğutma sistemleri metan gazı kullanımını tetikleyen ürünler Klor türleri plastik köpükler (strafor) spreyler,yangın söndürücüleri.
CEVAP-14-Yerküre üzerindeki toplam ozon her yerde aynı mıdır?
Hayır, toplam ozon miktarı yer yüzeyinin üzerinde günlük-mevsimlik zaman aralığında bulunulan yere göre değişir. Değişimler; stratosferik rüzgarlar, kimyasal üretim ve ozonun bozulması nedenlerine bağlıdır. Toplam ozon genellikle, ekvatorda en düşük  seviyededir, buna karşın stratosferdeki mevsimsel rüzgar paternleri
nedeniyle kutba yakın bölgelerde en yüksek seviyededir. 
CEVAP-15-Konu ile ilgili bilgi yukarıda verilen linklerde mevcuttur.
Yine kitabınızda sayfa 255 de gerekli bilgiler yazılmıştır.
CEVAP-16-Kimyasal Kirlenme:
Doğal çevreyi oluşturan toprak, su ve havanın kimyasal  özelliklerinin canlıların hayati faaliyetlerini ve aktivitelerini olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulmasıdır. Örneğin; çeşitli fabrika katı ve sıvı atıklarının verimli tarım arazilerine veya akarsu ve nehirlere boşaltılması söz konusu tarım topraklarının, akarsu ve göllerinin zararlı ağır metallerle kirlenerek kimyasal kirlenmeye maruz kaldığım gösterir.Bu kaynaklar bizim yaşam alanımızı oluşturduğu için direk olarak canlılar olumsuz etkilenir.Kitabınızda örnek olarak verilen sayfa 234 deki kirlenme  çeşitlerini inceleyebilirsiniz.
CEVAP-17-Sayfa 236 da mevcuttur.
ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
LİSE3. SINIFLAR SAYFA 187-188
                    
            
SORU-1 Hollanda nın gelişmiş ülkeler sınıfında olması tarımı nasıl etkilemiştir.
Hollanda yüz ölçümü bakımından son derece küçük ülkelerden biridir.Ülkenin gelişmişlik yapısından dolayı ülkede son derece modern metodlar kullanılarak tarım yapılır.Birim alandan en yüksek verim elde edilir ve bu çalışmalar daha çok ekonomik değeri yüksek ürünle için yapılır.Modern tarım ilkelerinin uygulandığı ülkede nüfusun %6 sı tarımda çalışır ancak tarım ürünleri ihracatında dünya üçüncüsüdür.
SORU-2 Sanayi devrimi eğer ülkemizde başlasaydı şuan ki sosyoekonomik yapımız nasıl olurdu.
Ülkemiz Cumhuriyet yıllarında yoğun olarak tarımsal yapılanma içerisinden sanayileşmeye yönelik hamleler yapan bir ülke konumundadır.Eğerki sanayileşme faaliyetleri ilk olarak ülkemizde başlamış olsaydı ülkemiz son derece gelişmiş kalkınmasını tamamlamış toplumun refah düzeyi yüksek bir ülke olarak karşımıza çıkardı.Tarımsal faaliyetlerin daha modern metodlarla yapıldığı tarımda çalışan kişi sayısının az tarımdan elde edilen verim miktarının yüksek olduğu kişi başına düşen gelir seviyesi yüksek bir ülke olurdu.Sanayileşmenin sağlayacağı tüm gelişmişlik imkanları ülkemiz sosyo ekonomik yapısı üzerinde etkili olurdu.Şehirleşme ,altyapı,sağlık eğitim,ulaşım,vb alanlarda çok daha ön sıralarda olurdu.
SORU-3 Neden insanlar tatile gereksinim duyar?
Küreselleşen dünya ile birlikte insanlar yoğun iş temposunun ve stresin etkisi ile yılın belirli dönemlerinde dinlenmek eğlenmek farklı yerleri gezme isteği duyarlar.Ekonomik gelir düzeyinin yükselmesi tatil anlayışı içerisinde kendini gösterir.Yeni yerlerin merak edilmesi teknolojinin hayatımızdaki doğal yapılanmayı ortadan kaldırdığı için insanlarda eskiye yönelik bir özlem duygusu oluşur bu duygu tatile çıkma dinlenme isteğini arttırır.
SORU-4 İnsanoğlunun sosyoekonomik durumuyla turizmin ilişkisi nedir.?
Ülkelerin gelişmişlik seviyesi ve buna bağlı olarak toplumun ekonomik yapısının iyi olması turizm faaliyetlerini tetikler.Çünkü turizm faaliyetleri belirli bir ekonomik donanım gerektirir.Düşünün ki geri kalmış ülkelerde insanların sürekli ekonomik sıkıntı içerisinde bulunması turizm faaliyetlerine bakış açısını olumsuz etkiler gelişmiş ülkelerde ise yaşam standartlarının yüksek olması turizm faaliyetleri kolaylaştırıcı bir etkendir.
SORU-5 Japonya nın dünyanın en büyük sanayi güçlerinden biri olmasının nedenleri nelerdir.
2. dünya savaşından sonra Japonya nüfus ve iş gücü kaybına uğrarken ekonomik bakımdan da ağır bir darbe almıştır.
Bu dönemden sonra 40 yıl içerisinde o dönemde yaşadığı tüm olumsuzlukları değiştirmiş dünyanın en önemli sanayi teknoloji ülkelerinden biri olmuştur.Yine Japonya bu çalışmaları yaparken sanayi ve enerji hammaddelerinin çoğunu yurt dışından almış dışa bağımlı bir özellik göstermiştir.Ancak gelişme gösterdiği sektörler dünyada az ama değerli olan sektörlerdir.Teknolojik anlamda yapmış olduğu gelişme dünya piyasasında kendisine ciddi bir pazar ve yer edinmesine sebeb olmuş bu alanda sağladığı gelir ile hammadde ve tarımsal ürün enerji ihtiyacını karşılamıştır.Toplum yapısı olarak da türdeş bir özellik göstermiş çalışmayı seven manevi değerlerin ön planda tutulduğu ve ada devleti olmasından dolayı bu özelliklerini korumuş milli birlik duygusu yeni nesillere iyi aktarılmış bu etkenlerle Japonların ülke sevgisi ve çalışma azmi üst seviyelere çıkmıştır.Kendi bünyeleri içerisinde 2. dünya savaşın da atılan atom bombalarının yıkıcı etkileri Japon halki için her zaman motive edici bir güç olmuştur.Son olarak elde edilen gelirler çok yerinde kullanılmış özellikle savaşdan sonra ABD ‘den alınan yardımlar çok iyi değerlendirmişlerdir.
SORU-6 Japonya’da nüfusun büyük bir kısmı neden kıyı kesimlerde toplanmıştır.
Ülke oldukça dağlık bir ülkedir .Topraklarının %70 i dağlarla kaplıdır.Tarım alanlarının büyük bir kısmı kıyı ovalarında toplanmıştır.Kıyı kesimler yine ticaret faaliyetlerinde liman özelliği göstererek nüfusun ticaretin tarımsal faaliyetlerin kıyı kesimlerde yoğunlaşmasında etkili olmuştur.
SORU-7 Japonya nın coğrafi özellikleri kitabınızda mevcuttur.168-169
SORU-8 Sanayi devrimi neden İngiltere’de başlamıştır.
 Sanayi Devriminin İngiltere’de başlamasında sosyal ,ekonomik hatta tarihi nedenler vardır.
İngiltere sahip olduğu deniz güzü sayesinde coğrafi keşifler sonrasında doğal kaynakları olan bir çok ülkeyi sömürgeleştirmiştir.Bu ülkelerin doğal kaynaklarını önce yelkenli gemilerle sonrasında buharlı gemilerle kendi ülkesine taşımıştır.Bir ada devleti olan İngiltere Avrupa ana karasına oranla daha elverişli bir coğrafi konuma sahiptir.XIX. yüzyıl başlarında ana karada başlamış olan Derebeylik mücadelesi,mezhep farkı huzursuzlukları,savaşlar gibi siyasi rahatsızlıklardan hiç etkilenmemiş ve siyasi istikrarını erken sağlamıştır. İngiltere’nin Avrupa karasına oranla daha özgür bir ortama sahip olması birçok bilim,sanat ve fikir adamının bu ülkeye yerleşmesinde ve mesleğini özgürce gerçekleştirmesinde etkili olmuştur.
SORU-9 Sanayi devrimi İngiltere’nin nüfus yapısını nasıl etkilemiştir.
İngiltere de sanayileşme beraberinde kentleşmeyi de getirmiş kır nüfusun büyük bir kısmı kırları terk ederek çalışmak için sanayi şehirlerine göç etmiştir.1700 ’lerde İngiltere nüfusunun 4/1’;inden daha azı şehirlerde bunun da %60 dan fazlası güney İngiltere de yaşıyordu .Nüfus 1850’lerden başlayarak çekim merkezi kuzeydeki maden kömürü yataklarında yer alan sanayi merkezlerine doğru kaymaya başlamıştır.1800 ile 1900 yılları arasında şehirde yaşayanların oranı %27 den %64 e çıkmış nüfusun yarıya yakını kuzeydeki sanayileşmiş bölgelere kaymıştır.
SORU-10 Sanayi devriminde lokomotif olarak gösterilebilecek hammaddeler nelerdir.
Pamuk,kömür,demir gösterilebilir.Konu ile ilgili açıklama 176 da 1 ve 2. paragraf 177 de1. paragraf.
SORU-11 Modern tarımın yapılabilmesi için gerekli olan şartlar nelerdir.
Öncelikle ülke topraklarının çok iyi analiz edilmesi hangi tarım ürünlerine elverişli olduklarının belirlenmesi yine bu ürünler içerisinde ekonomik değeri yüksek olanların tercih edilmesi gerekir. Modern tarım yapılabilmesi için yeterli teknik donanıma sahip olunması gerekir. Arazi şartlarına göre makineli tarımın desteklenmesi gelişmiş sulama sistemlerinin kurulması tohum ıslahı,gübreleme faaliyetlerine gidilmesi gerekir.Genelde modern tarım faaliyetlerine ülke toprakları dar tarıma elverişli arazilerin az olduğu ülkelerde mevcut nüfusun ihtiyaçlarını gidermek amacıyla birim alandan en yüksek verimi almak için gidilir.Örneğin İsrail ,Hollanda.
SORU-12 Hindistan’ın coğrafi özellikleri bu ülkede hangi tarımın ön plana çıkmasında etkili olmuştur.
Ülkede son dönemler hariç ekstansif geri kalmış tarım metodları kullanılmaktadır.Arazi geniş elde edilen verim düşüktür.Tarımda çalışan kişi sayısı fazladır.Etkili olan faktörler Hindistan yerşekilleri ve iklim özelliklerinde anlatılmıştır.
SORU-13 Hollanda’da tarım alanları nasıl genişletilmiştir.
Hollanda yükselti olarak deniz seviyesine çok yakın bir ülkedir.Hollanda’da deniz içerisindeki araziler setlerle denizle bağlantısı kesilir daha sonra buradaki sular boşaltılır denizden kazanılmış bu topraklara polder denilir.Hollanda alçak bir ülke olduğu için buraya alçak memleketler anlamına gelen NEDDERLAND denilmektedir.
AŞAĞIDAKİ ÇOKTAN SEÇMELİ SORULARI CEVAPLAYINIZ
1-      A 2-D 3-C 4-A 5-E  
 
LİSE 3. SINIFLAR SAYFA 231 ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
 Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
CEVAP-1-Doğalgaz,Madenler,Kömür,Petrol
CEVAP-2-%80 kömür,petrol,doğalgaz gibi fosil yakıtlar,%20 si de hidrolik ve nükleer enerji olmak üzere hayvan bitki atıkları,rüzgar ve güneş enerjisinden kaynaklanır.
CEVAP-3-Karbondioksit artışı.Gelen güneş ışınlarının atmosfere yansımasını engeller ve dünyanın atmosferin üst katlarından itibaren ısınmasına sebeb olur (Sera etkisi)
EK AÇIKLAMA:
Evren üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır. Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit, metan ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutulur, böylece dünya ısınır. Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına da sera etkisi denir. Atmosferde bu gazların miktarının artması ısınmayı artırır.Günümüzdeki tehlike, karbondioksit ve diğer sera gazlarının miktarindaki artışın bu dogal sera etkisini şiddetlendirmesinde yatmaktadır. Binlerce yıldır dünyamızdaki karbon kaynakları kararlı kalırken, şimdi modern insanoğlu aktiviteleri, fosil yakıtlarin kullanımı, ormanların yokoluşu, aşırı tarım yapılması, atmosfere büyük miktarlarda karbondioksit ve diğer sera gazlarının atmosfere salınmasına sebep olmaktadır.
CEVAP-4-Hava Kirliliği,Küresel Isınma ,Küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişiklikleri,Doğal hayatın bozulması örnek verilebilir.
CEVAP-5-Konu ile ilgili detaylı bilgi için incelemeniz gereken link
CEVAP-6-Bir maddenin moleküllerinin başka bir madde molekülleri ile yaptığı reaksiyon sonucu ortaya çıkan enerjiye denilir. Bunun en temel örneği yanan odun, kömür, petrol gibi fosil yakıtlar,kağıt vb. gibi birçok malzemelerdeki molekül ile havadaki oksijen molekülünün birleşerek ortaya çıkardığı ısıl enerjidir. Uzmanlar bunu termik enerji yada ısıl enerji olarak isimlendirmektedir.
CEVAP-7-
CEVAP-8-Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta
canlılığın aksamadan devam edebilmesi için bazı önemli maddelerin kullanılan kadar da üretilmesi gerekmektedir.Doğada ekolojik önemi olan bu maddeler canlılar ve çevreleri arasında alınıp verilir.Bu maddeler güneş enerjisi yardımıyla belirli yörüngeleri izleyerek dolaşımlarını tamamlarlar.Maddelerin ekosistemdeki bu dolaşımına madde döngüsü denir.Madde döngüsün değişiminde insan aktif kullanıcı rol oynar.İnsan oğlu bu dönüşüm içerisinde kullanmış oldukları doğal kaynaklar aracılığı ile bu döngüye direk etkide bulunur.
CEVAP-9-
CEVAP-10-Doğal kaynakların aşırı kullanımı çevresel sorunlara yol açabilir doğal afetleri tetikleyebilir .Örnek olarak orman tahribatının artması dünyada iklim değişikliklerine yağış dengesizliklerine yol açabilir yine kömürün aşırı kullanımı sonunda atmosfere karışan karbondioksit gazının aşırı artması sera etkisine yol açarak küresel ısınmayı tetikleyici rol oynar.
CEVAP-11-Kitabınızda sayfa 196 da konu ile ilgili açıklamalar mevcuttur.
CEVAP-12-Yine konu ile ilgili bilgi sayfa 196 da mevcuttur.İnsanların o doğal kaynağa duyduğu ihtiyaç yada kullanımdaki çeşitlilik doğal kaynağın kullanım miktarını direk olarak etkiler.
CEVAP-13-Nükleer santrallerde gerekli önlemlerin alınmaması yeterli teknolojik gelişim olmadan bu tür enerji kaynaklarının kullanımı doğaya ağır zararlar verir.Örnek Çernobil faciası,Konu ile ilgili sayfa 197 deki etkinlik yazısı altındaki bölümü kullanabilirsiniz.
CEVAP-14-İnsan ve ihtiyaçları belirleyici rol oynar.Gelişen dünyada yeni enerji kaynaklarına duyulan ihtiyaç doğal kaynakların kullanım alanlarını ve kullanım miktarını direk etkiler.Konu ile ilgili sayfa 203 deki giriş bölümü ve 2. paragrafı kullanabilirsiniz.
CEVAP-15-Sanayi devrimi ile birlikte demir çelik endüstrisindeki gelişmeler kömürü son derece etkili kılmıştır.Ülkeler teknolojik gelişmişliklerine ve ihtiyaçlarına göre doğal kaynakların kullanımına yön verirler.Sanayi devrimi ile birlikte demir çelik endüstürisi için enerji ihtiyacını kömür ve ormanlar sağlamıştır.Değişimde direk etkili olmuştur.
CEVAP-16-Örneğin su ilk dönemlerde sulama amaçlı kullanılırken şimdi enerji üretimi,turizm,sanayi ve teknolojide önemli rol oynamaktadır.Önceleri çok ön plana çıkmayan petrol içten yanmalı motorların icadı ile birlikte önemli bir güç olarak ortaya çıkmaktadır.Son dönemlerde yenilenemeyen enerji kaynaklarında petrol ve doğal gaz gibi ileriye dönük biteceği düşüncesi insanları doğal enerji kaynaklarına (güneş rüzgar gibi yönlendirmiş bu konuda ciddi çalışmalar yapılmasına sebeb olmuştur.
CEVAP-17-Ülkelerin gelişmişlik durumuna ,zamana,nüfusa,insanın ihtiyaçlarına,Örnek geri kalmış ülkelerdeki doğal kaynak kullanımı ile gelişmiş ülkelerdeki farklıdır.Gelişmiş ülkeler doğal kaynakları
daha idareli ve geleceğe taşıyıcı şekilde kullanmak için önlemler alırlar geri kalmış ülkeler daha çok yeterli bilince sahip olmadıkları için günü kurtarmak için bir kullanım sergilerler.Yine Gelişmiş ülkelerdeki teknolojik şartların iyi olması kullanılan doğal kaynağın kullanım miktarını ve hızını etkiler.Finlandiya kestikleri her ağaç için aynı anda yenisini dikerler.Gelişmiş Avrupa kıtasındaki kömür kullanımı ile geri kalmış Afrikadaki kömür kullanım oranları birbirinden farklıdır.
CEVAP-18-Kitabınızda sayfa 209 .sayfada konu ile ilgili gerekli bilgiler mevcuttur.
CEVAP-19-Kitabınızda sayfa 210 .sayfada gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Aşağıdaki ifadelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz.
1-Biyoenerji
2-Jeotermal
3-Uranyum,plutonyum
4-Karbon dioksit,karbon monoksit,nitrojen oksitler,yanmamış hidrokarbonlar,
5-Uçucu küller,civa
6-Siyanür
7-Doğal kaynak potansiyelleri,Kullanılan yöntem ve teknolojileri
8-Maden kömürü üretimini
9-Gaz türbinleri ile elektrik elde edilmesi ve dizel motorların icadı ,içten patlamalı ve içten yanmalı motorların icadı
Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1-D    2-A   3-B     4-C   5-D    6-D   7-D      8-C
TÜRKİYE’DE ULAŞIM
Tanımı : İnsan ve insanların imal ettikleri eşya ve çeşitli hammaddelerin bir yerden başka bir yere nakledilmesine ulaşım denilmektedir. 19.yy kadar ulaşımda kara ve ve deniz yolu hakimdi. Özellikle 20.yy başlarından itibaren ulaşımda baş döndürücü gelişmeler yaşanmıştır. Öncelikli olarak kömürün ve ve motorinin kullanılmasıyla birlikte demir yolları ve zamanla hava yolları önem kazanmaya başlamıştır. Günümüzde ulaşımdaki gelişmeler oldukça hızlı bir şekilde olmaktadır. İnsanlar artık çok uzun mesafelere çok kısa bir zaman diliminde almaktadır.
TÜRKİYE’DE ULAŞIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER :
Türkiye’de ulaşım büyük bir oranda doğal koşulların etkisiyle belirlenmektedir. ( sanayi bakımında ilerlemiş ülkelerde doğal koşulların ulaşım ve yerleşme üzerindeki etkisi az iken sanayileşmemiş ülkelerde bu durum belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. )
a)         Yerşekilleri : Dağların batı-doğu doğrultusunda
uzanması kara ve demiryolu ulaşımının kuzey güney
doğrultusunda olmasına izin vermemektedir. Karadeniz ve Akdeniz Bölgesinde dağların uzanış doğrultusuna bağlı olarak kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım güçlükle yapılmaktadır.
Ege bölgesinde ise dağlar kıyıya dik uzandıkları için kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım bakımından bir zorluk yaşanmaktadır.
b)         Yüksekliğin fazla olması : Türkiye’de ortalama
Yüksekliğin 1132 metre olması, batıdan doğuya doğru gidildikçe yükselti ortalamasında artışlar yaşanması ulaşım üzerinde olumsuz bir şekilde etkili olmaktadır. Yükseltiye bağlı olarak kar yağışlarının artması kış aylarında yolların kapanmasına neden olmaktadır. Önemli bir özellik de yükselti arttıkça kara ve demiryollarında yol yapım maliyet artmaktadır.
c)         Denizler ve boğazlar : Türkiye’nin üç tarafının
Denizlerle çevrili olması ihracat ve ithalat yapılan limanlar ve liman ile bağlantılı yol yapımını etkilemektedir.
d)         İklim koşulları : Çeşitli iklim olayları ulaşım
üzerinde etkilidir. Örneğin yoğun kar yağışının görülmesi yoların kapanmasına neden olmaktadır. Rüzgar şiddetinin yüksek olduğu günlerde deniz ulaşımında aksamalar yaşanmaktadır. Sis ise tüm ulaşım sistemlerine olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
TÜRKİYE’DE ULAŞIM ÇEŞİTLERİ :
1.         Karayolu ulaşımı :
 Eski bir yerleşim sahası olması nedeniyle tarihteki önemli kara ulaşım yolları Türkiye üzerinden geçmiştir. Kral yolu İpek yolu gibi önemli ticaret yolları ülkemizde yer almaktadır. Ülkemizde kara yollarının doğrultusu yer şekillerinden oldukça fazla olarak etkilenmektedir. Genellikle ülkemizde yer alan kara yolları batı-doğu doğrultusunda uzanmaktadır. Yolcu ve yük taşımacılığının çok büyük bir bölümü kara yoluyla yapılmaktadır. Karayolu ile en ücra noktalara kadar gidebilmenin mümkün olması karayolu ulaşımının gelişmesi üzerinde etkili olmuştur.
2.         Demiryolu ulaşımı :
 Ülkemizdeki ilk demiryolu hattı 1856’da İngilizlerin açmış oldukları İzmir - Aydın arasında hattır. İl şehir banliyösü da İzmir -Buca arasında inşa edilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryolu yapımına ağırlık verilmiştir. Ancak 1950 yılından sonra ise demiryolu yapımı nerede ise hiç yapılmamış ve kara yoluna ağırlık verilmiştir. 
Ülkemizde demiryolu ağının genel özelliklerine bakıldığı zaman şu özellikler göze çarpmaktadır : demiryollarında kullanılan teknoloji geri durumdadır , trenler oldukça yavaş çalışmaktadır , tren raylarının uzanış doğrultusu dağların genel uzanış doğrultularına paralellik göstermektedir. Son yıllarda hızlı tren yapımına ağırlık verilmiştir. Ülkemizde demiryolları üzerinde hem yük hem de yolcu taşımacılı yapılmaktadır.Yük taşımacılığında daha çok ağır iş makinelerinin ve hacimce ağır yüklerin taşınmasında kullanılmaktadır.
3.         Deniz yolu ulaşımı :
Deniz yolu ile yolcu ve yük taşımacılığı kara demir ve hava
yoluna göre daha ucuzdur.Çok sayıda yolcu ve binlerce ton ağırlığındaki yük çok uzak mesafelere birlikte taşınabilmektedir.ayrıca deniz taşımacılığında yol yapım ve bakım masrafları yoktur. Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması deniz taşımacılığı için bir avantajdır. Deniz filomuz henüz istenen seviyeye gelmemiştir. Deniz yolu taşımacılığının daha z tercih edilmesinin nedeni yavaş olmasıdır. Limanlarımız içerisinde en fazla İstanbul ve İzmir limanı gelişmiştir. Bir limanın gelişebilmesi için iç bölgelerle bağlantısının iyi olması ( Hinterlandının ) gerekir. Bu limanlar dışında İskenderun, Ereğli ve Bandırma limanları da gelişmiştir. . Bodrum , Marmaris ve Antalya limanları ise turizm amaçlı kullanılan limanlardır.
4.         Hava yolu ulaşımı : Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi
Ülkemizde de hava yolu her geçen gün daha gelişmektedir. Günümüzde ülkemizin bir çok ilinde hava limanları bulunmaktadır. THY yanında özel kuruluşlarında çalışmaya başlaması hava yolu ile taşınan yolcu sayısının artmasına neden olmuştur. Hava yolu ile ulaşımın diğer ulaşım sistemlerine göre avantajı güvenli olması ve zaman açısından ekonomik olmasıdır.
TÜRKİYE’DE TİCARET
TİCARET
Üretilen mal ve hizmetlerin alınıp satılmasına ticaret denir. İç ve dış ticaret olmak üzere ikiye ayrılır.
1.         İç Ticaret
Ülke sınırları içinde, bölge ve bölümler arasında yapılan ticarete iç ticaret denir.
Türkiye’de çok canlı bir ticaret vardır. Bunda etkili olan faktörler şunlardır:
Sanayi kuruluşlarının dengesiz dağılımı
Bölgeler arasında yetişen tarım ürünlerinin farklı olması
Nüfusun dengesiz dağılımı
Hayvansal maddelerin her yerde üretilememesi
Ülkemizde bazı il merkezleri ticaret şehirleri özelliği
kazanmışlardır. Bunlar, İstanbul, Bursa, İzmit, İzmir, Denizli, Adana, GaziAntep, Diyarbakır, Ankara, Konya, Kayseri, Samsun, Trabzon, Erzurum ve Malatya gibi illerdir. Bu merkezlerde ticaretin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmalarının büyük etkisi olmuştur.
İhracat (Dış satım): Bir ülkenin başka ülkelere yaptığı satışlardır.
İthalat (Dış alım): Bir ülkenin başka ülkelerden aldığı mallara denir.
2.         Dış Ticaret
Bir ülkenin başka ülkelerle yaptığı alışverişe dış ticaret denir.
Dış ticaretin para karşılığına dış ticaret hacmi denir. Gelişmiş
ülkelerde dış ticaret hacmi fazla, gelişmemiş ülkelerde düşüktür. Yine, gelişmiş ülkelerde ihracat, genelde ithalattan daha fazladır. Bu ülkeler dışarıdan daha çok hammadde alıp dışarıya işlenmiş sanayi ürünleri satarlar. Az gelişmiş ülkeler ise dışardan daha çok işlenmiş sanayi ürünleri alıp, dışarıya tarım ürünleri veya ham maddeler satarlar.
TÜRKİYE’DE DIŞ TİCARET
Türkiye’de, Cumhuriyetin ilk yıllarında çok az olan dış ticaret hacmi, artan nüfus ve canlanan ekonomiye bağlı olarak artış göstermiştir.
1980’li yıllara kadar Türkiye’de,Dış ticaret hacmi düşük, ihracatta tarım ve maden ürünleri, ithalatta ise daha çok işlenmiş sanayi ürünleri önemliydi. 1980’li yıllardan sonra, dış ticaret hacmi arttı. İhracatta sanayi ürünlerinin payı % 90 lara çıktı. İthalatta ise fabrika kuracak aletlerin, yatırım mallarının ve hammaddelerin oranı artmıştır.
Başlıca İhraç Ürünlerimiz
Tarım ürünleri (Pamuk, fındık, tütün, baklagiller, kuru ve yaş meyveler)
Dokuma ve tekstil ürünleri İpekli dokuma ve giyim eşyaları
Hayvan ve hayvansal ürünler (Deri, yumurta, yün, tiftik)
Bitkisel yağlar
Bazı dayanıklı tüketim malları (Televizyon, buzdolabı, vs.) Mobilya, çimento, cam ve seramik ürünleri Madenler (krom, bakır, cıva, demir, bor, tuz)
     Başlıca İthal Ürünlerimiz
Fabrika kurmaya yarayan aletler, ham petrol, ilaç ve kimyasal maddeler, elektronik araçlar, motorlu araçlar, silah, optik araçlar, tropikal ürünler (muz, kahve, hurma, pirinç)
Dış ticaretimizde önemli ülkeler
Almanya, İtalya, ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Japonya, İran, Suudi Arabistan ve son yıllarda Rusya Federasyonu, Gürcistan ve Orta Asya ülkeleri (Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan)
Ülkemizde son yıllarda uygulanmak istenen diğer bir ticaret şekli de serbest ticarettir. Serbest ticarette ülkeler ürettikleri çeşitli malları, belli yerlerde kurulacak pazarlarda gümrük vergisi ödemeden pazarlamaktadır.Ülkemizde serbest ticaret bölgesi olarak şu anda İstanbul, Mersin, İzmir, İskenderun, Antalya ve Trabzon illeri belirlenmiştir.
TURİZM COĞRAFYASI
            
Turizm Coğrafyası; turizm etkinliğinin türünü, bu etkinliklere katılan insan sayısını ve bu etkinliklerinekonomiye olan katkısını inceleyen bilim dalıdır. Turizm faaliyetleri özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra gelişmeye göstermeye başlamıştır.
Gezip, görmek, eğlenmek, dinlenmek gibi faaliyetler için insanların yaşadığı yerin dışına belirli bir süre için gitmesine turizm adı verilir. Bu faaliyeti yapan kişiye ise turist denir. İnsanların kendi ülkesi sınırları içinde yaptığı turistik faaliyetlere iç turizm, başka bir ülkeye giderek yaptığı turistik faaliyetlere ise dış turizm adı verilir.
TURİZM ve TÜRKİYE’DE TURİZM
Turizm : insanların sürekli yaşadıkları yer dışında başka bir yere 24 saatten az olmamak veya en az bir gece konaklamak koşuluyla sürekli yerleşmemek üzere,ticari bir amaç gütmeden zevk,eğlence dinlenme , iş , merak, din,spor, ve akraba ziyareti, kongre ve seminerlere katılma gibi nedenlerle bireysel veya toplu olarak yaptıkları seyahatlerden doğan faaliyetlerin bütünüdür.
Yukarıdaki tanımdan da anlaşılacağı üzere turizm çok yönlü bir faaliyettir. Turizm sosyal bir olaydır , kültürel bir olaydır , tüketim olayıdır , üretim faaliyetlerini olumlu yönde etkiler , başlı başına bir endüstri koludur.
Turizmin Ülke Ekonomisi Açısından Önemi
a) Ülkeye döviz girdisi sağlar
b) Turizme yapılan yatırımlar ülke ekonomisine canlandırır
c) Ülkede işsizliğin azalmasına neden olur
d) Ülke vatandaşlarının gelir seviyesinin artmasına neden olur
            
Turizm ekonomi dışında , farklı yerlerde yaşayan insanlar arasında yakınlaşma olmasına neden olur. kültürler artası iletişim artar, ülkeler arası barışa katkı sağlar
İnsanları Turizme Yönlendiren Etkenler
A)        İç Faktörler :  İş - Merak - Din - Kültür - Eğitim Öğretim -
Milli Kültür - Dinlenme ve Eğlence - Spor - Tedavi - Snobizm - Dost ve Akraba Ziyaretleri - Toplantılara Katılma
B)        Dış Faktörler : Tanıtma - Reklam - Propaganda - Yeni Turistik
BAŞLICA TURİZM TİPLERİ
1.Dinlenme Turizmi : Eğlence ve boş zamanların değerlendirilmesinde dayanan bir turizm tipidir. Antalya , Bodrum gibi yerlere yapılan turistik geziler.
2.Spor Turizmi : Spora ilgi duyan kişilerin spor karşılaşmalarına izlemek için bir yerden başka bir yere gitmeleri . Tuttuğu takımın maçları , Dünya şampiyonası...... vb
3.Kültürel Turizm : Ülkelerin doğal ve kültürel değerlerini görmek folklorunu tanımak ve kültürel etkinliklere katılmak amacıyla yapılan geziler.Efes Festivali , Film festivalleri ..vb
4.Dini Turizm : Dini açıdan kutsal sayılan mekanları gezip görmek amacıyla yapılan gezilerdir. Mekke , Medine , Konya , Efes , Kudüs...... vb
5.İş Turizmi : İş adamlarının yapmış olduğu geziler. Fuar, panayır gibi yerlere yapılan geziler .
6.Politik Turizm : Devlet adamlarının ve çeşitli politikacıların yapmış olduğu gezilerdir.
7.Kongre Turizmi : Uluslararası nitelikte yapılan kongre,seminer, konferans gibi faaliyettir.
8.Aile Turizmi : Dost ve akrabaları ziyaret etmek amacıyla yapılan gezilerdir. Özellikle dini bayramlarda aile turizminde artış görülür.
9.Sağlık Turizmi : İnsanların sağlığına kavuşabilmek , tedavi olmak , ve doğanın şifa verici özelliklerinden faydalanmak amacıyla yaptıkları gezilerdir.
TÜRKİYE’DE TURİZM
Ülkemizde turizm potansiyeli açısından oldukça önemli bir ülkedir. Turizmi cazip hale getiren belli başlı etkenler şunlardır ;
1.İklim : Ülkemiz orta kuşağın batı taraflarında görülen Akdeniz iklim kuşağı içerisinde yer almaktadır. Özellikle Akdeniz kıyılarında sıcaklık erken artmakta ve yaz mevsimi diğer bölgelere göre aha uzun sürmektedir.
Bu durum denize girilme süresi açısından önemli bir özelliktir.Ayrıca iç bölgelerimizde yer şekillerinin kısa mesafelerde değişiklik göstermesi iklim tiplerinin farklılaşmasına neden olmaktadır. Ülkemizde aynı zaman dilimi içerisinde hem denize girilebilmekte hem de kayak yapılabilmektedir.
2.Kıyılarımız : Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkedir. Ege ve Akdeniz kıyılarında girinti ve çıkıntının fazla olması, şelf alanının geniş olmasından dolayı geniş plajlar yer almaktadır. Bu geniş plajlar ve olumlu iklim koşulları deniz turizmini olumlu yönde etkilemektedir.      
BÖLGELERE GÖRE ÖNEMLİ TURİSTİK MERKEZLER VE ÖZELLİKLERİ
KARADENİZ BÖLGESİ : Bölgede dağların kıyıya paralel uzanması ve kıyılarda girinti ve çıkıntının az olmasından dolayı plajlara oldukça az rastlanmaktadır. Ayrıca iklim özelliğinden dolayı yaz
mevsimi diğer bölgelere göre daha az sürmektedir. Karadeniz bölgesinde akarsuların hızlı akmasından dolayı son yıllarda rafting yapılan akarsuların sayısı hızla artmaktadır. En önemli örnek Çoruh Nehridir. Bölgedeki belli başlı turistik merkezler ; Trabzon’da Sümela Manastırı Ayvasıl Klisesi , Hz Yayha Manastırı Amasya’da ; Sultan Beyazıt Külliyesi , Amasya Kalesi , Bolu’da ; Abant Gölü ,Yedigöller , Ilgaz ve Köroğlu Dağları Samsun’da ; Gazi Müzesi , Büyük Cami , 19 Mayıs Fuarı Çorum’da ; Hitit medeniyetine ait Güneş Kursu geyik ve boğa figürleri , tapınaklar , ve bir çok eski kalıntı .
MARMARA BÖLGESİ : Önemli ulaşım yolları üzerinde bulunması, iklim koşulları , İstanbul’un varlığı , eski bir yerleşim alanı olmasından dolayı Marmara Bölgesinde turizm merkezilerinin sayısı oldukça fazladır. Bölge Türkiye’de turizm gelirleri en fazla olan bölgedir. İstanbul bir tarih cennetidir. Dolmabahçe Sarayı, Topkapı Sarayı , Ayasofya Müzesi , Ayairini Kilisesi, Kapalıçarşı , Kızkulesi, Anadolu ve Rumeli Hisarı ......... gibi bir çok önemli tarihi eser yer almaktadır. Bursa’da ; Ulucami , Yeşil Türbe , İznik Yeşil Cami , Kaplıcalar , Edirne’de ; Selimiye Camii , Rüstempaşa Kervansarayı , Saraya Hamamı ...vb Çanakkale’de Truva Harabeleri , Gelibolu Milli Parkı , İda Dağı(Kazdağı ).
EGE BÖLGESİ : Bir çok koy ve körfeze sahip olan Ege bölgesi eski yerleşim alanlarından biridir. Tarih boyunca bir çok medeniyete beşiklik etmiştir. Hem deniz turizminin hem de tarihi turizminin gelişmiş olduğu bir merkezdir. Bölgede olumlu iklim koşullarından dolayı 7 - 8 ay boyunca turizm sezonu devam etmektedir. İzmir’de Meryem Ana Kilisesi , Athena Tapınağı , Efes ve Bergama Antik Tiyatroları , Agora, Akropolis, ...... gibi bir çok önemli eser yer almaktadır. Ayrıca İzmir’de deniz turizmi de oldukça gelişmiştir. Aydın’da Kuşadası ve Didim deniz turizminin merkezi durumundadır , DEnizli’de Afrodissas , Hierapolis, Pamukkale ,Afyonkarahisar’da kaplıcalar , Frig medeniyetinden kalma eserler yer almaktadır.
AKDENİZ BÖLGESİ : Yaz aylarında sıcaklık şartlarının uygun olması , plajların varlığı , sıcaklığın uzun sürmesi gibi şartlara bağlı olarak Türkiye’de deniz turizminin en uzun sürdüğü bölgedir. Bölgede kış aylarında bile denize girilebilmektedir. Ayrıca Antalya’da Toros dağlarının yüksek olmasından dolayı aynı anda hem denize girilebilmekte hem de kayak yapılamaktadır. Bölgedeki tüm illerde çok önemli tarihi kalıntılarda bulunmaktadır. Antalya’da deniz turizmi ve tarihi turizm oldukça gelişmiştir ( Alanya-Manavgat-Kaş -Kemer ...... , Termessos , Olimpos, Perge,Aspendos Isparta’da Eğirdir gölü , Burdur’da Hacilar HArabeleri , antik Sagalasos kenti , Mersin Anamur’da Ortaçağdan kalma kale ,
Cennet ve Cehennem Mağaraları ,Kız kalesi
İÇ ANADOLU BÖLGESİ : Bölge günümüzde Türkiye’nin politik merkezi durumundadır. Diğer bölgeler kadar olmasa da canlı bir turizm olayı yaşanmaktadır. Ankara’da Anıtkabir, Ankara Kalesi , Anadolu Medeniyetleri Müzesi ,Polatlı yakınlarında Friglerin başkenti olan Gordion şehri , Nevşehir, Aksaray çevresinde Kapodokya ,Ürgüp Göreme ,ve Avanos ilginç yeryüzü şekilleri ile dikkat çekmektedir. Konya’da Mevlana Türbesi , Nasrettin Hoca Türbesi .
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ : Bölgede kış aylarının uzun sürmesi , kar yağışının bol olmasından dolayı turizm çok canlı değildir. Dağlık alanların geniş yer tutmasından dolayı dağ turizmi gelişme göstermektedir.Nemrut Dağı ,İshak Paşa Sarayı ,Ani Harabeleri , Ağrı Dağı , Van Gölü , Akdamar Adası Ahlat Selçuklu Mezarları , Erzurum Aziziye Anıtı , Yakutiye Medresesi ......... gibi önemli eserler turist beklemektedir.
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ : Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinin bulunduğu bölgedir.Cilalı Taş Devri yerleşim merkezlerinden Çayönü(Diyarbakır) , Malabadi Köprüsü , Yedi Kardeş Burcu , Asur Mezarları ,Adıyaman Cendere Köprüsü,Mardin evleri , Balıklı göl , Nemrut Dağında Kommagane Krallına ait anıt mezar ve dev tanrı heykelleri...... gibi önemli eserler bulunmaktadır.
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol